İsrail, Filistin’e Soykırım İle Suçlandı

İsrail merkezli insan hakları örgütü B’Tselem ve İnsan Hakları Destekçisi İsrailli Doktorlar (PHRI) bugün yayımladıkları raporlarla, İsrail’i Filistin halkına karşı soykırım yapmakla suçladı.
B’Tselem, İsrail’in politikalarını ve siyasetçiler ile askeri yetkililerin açıklamalarını , “İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Filistin toplumunu kasıtlı olarak yok etmeye yönelik, eşgüdümlü bir eylem yürüttüğüne dair kesin bir sonuca” ulaşıldığını belirtti.
PHRI ise İsrail’in askeri harekâtını sağlık sistemi üzerinden , “Gazze’nin sağlık ve yaşamı sürdürücü sistemlerinin kasıtlı ve sistematik şekilde çökertildiğine dair” kanıtlar bulunduğunu ifade etti.
Her iki kuruluş da İsrail’i soykırımla suçlarken, İsrail uzun süredir bu suçlamaları sert biçimde reddediyor ve antisemitik olarak nitelendiriyor.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise Gazze’de yürütülen savaşı “adil” olarak tanımlıyor.
Raporlarda hangi ifadeler yer alıyor?
B’Tselem’in 28 Temmuz’da yayımladığı “Our Genocide” (“Soykırımımız”) başlıklı 88 sayfalık raporda İsrail’in Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’nde Filistinlilere karşı soykırım suçu işlediği iddia ediliyor.
İsrail’in politikalarının ve askeri eylemlerinin, Filistin toplumunu sistematik ve kasıtlı olarak yok etmeyi hedeflediğini savunan rapor, bunların da soykırım tanımına uyan eylemler içerdiğini öne sürüyor.
Bunlar arasında toplu öldürmeler, yaşamsal koşulları ortadan kaldıran politikalar, ciddi bedensel ve zihinsel zararlar, temel altyapının tahrip edilmesi ve kitlesel zorla yerinden etme yer alıyor.
Etnik temizlik de resmi savaş hedefleri arasında belirtiliyor.
Physicians for Human Rights Israel (PHRI) tarafından 28 Temmuz’da yayımlanan “Genocide in Gaza” (“Gazze’de Soykırım”) başlıklı rapor, İsrail’in Gazze Şeridi’nde sağlık sistemini sistematik ve kasıtlı bir şekilde yok ettiğini ve bu eylemlerin soykırım suçuna işaret ettiğini savunuyor.
PHRI, İsrail’in Gazze’deki sağlık sistemine yönelik saldırılarının, Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nde tanımlanan soykırım suçunun unsurlarını taşıdığını öne sürüyor.
Bu, Filistin toplumunun hayatta kalma yeteneğini ortadan kaldırmaya yönelik kasıtlı bir politika olarak değerlendiriliyor.
Rapor, hastanelere doğrudan saldırılar, tıbbi yardım ve tahliyelerin engellenmesi ve sağlık çalışanlarının hedef alınması gibi eylemleri kanıt olarak sunuyor.
Rapora göre Ekim 2023’ten bu yana 1800’den fazla sağlık çalışanı öldürüldü ya da gözaltına alındı ve bu eylemlerin kasıtlı olduğunu ve sağlık sisteminin çökertilmesini hedeflediğini vurguluyor
PHRI raporla birlikte uluslararası toplumdan ve sağlık kuruluşlarından acil müdahale talep ediyor.
Trump: Gazze’de gerçek bir açlık yaşanıyor
28 Temmuz’daki İskoçya ziyareti sırasında düzenlediği basın toplantısında konuşan ABD Başkanı Donald Trump Gazze’de gerçek bir açlık yaşandığını söyledi ve ABD’nin bölgede gıda merkezleri kuracağını duyurdu.
Ayrıca İsrail hükümetinin Gazze’de açlık yaşanmadığı yönündeki açıklamaları hatırlatılan Trump, “Pek sayılmaz” şeklinde yanıt verdi.
Televizyonda gördüğü çocukların “çok aç göründüğünü” belirten Trump, ABD’nin Gazze’deki yardım faaliyetleri için “çok fazla para” gönderdiğini, ancak Hamas’ın bu yardımların büyük bölümünü çaldığını öne sürdü.
Hamas ise yardımları çaldığı yönündeki iddiaları reddediyor.
İsrail ordusunun saldırıları ve ablukası altında büyük bir gıda kriziyle karşı karşıya kalan Gazze halkına yönelik uluslararası yardım çabaları da devam ediyor.
Bölgenin bazı kısımlarında bugün ikinci kez 10 saatlik insani ateşkes uygulanıyor.
İsrail, dün Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlar tarafından 120 yardım kamyonunun Gazze’de toplandığını ve dağıtıldığını açıkladı.
Ancak BM İnsani Yardım Yetkilisi Tom Fletcher, BBC’ye yaptığı açıklamada bu yardımların “denizde bir damla” olduğunu söyleyerek önümüzdeki birkaç günün “ya tamam ya devam” niteliğinde olduğunu vurguladı.
Gazze Sağlık Bakanlığı, son 24 saatte yetersiz beslenme nedeniyle aralarında iki çocuğun da bulunduğu 14 kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu.
20 Temmuz’dan bu yana bu nedenle ölenlerin sayısı 93’e yükseldi. Bu kişilerden 88’i çocuk.
Öte yandan İsrail Başbakanı Netanyahu, dün yaptığı açıklamada “Gazze’de açlık yok, Gazze’de aç bırakma politikası yok” ifadelerini kullandı.
İsrail: 120 yardım kamyonu dağıtıldı, 180 kamyon bekliyor
İsrail ordusuna bağlı ve Gazze’ye yardım girişini denetleyen Cogat kurumu, dün 120’den fazla yardım kamyonunun BM ve diğer uluslararası kuruluşlarca dağıtıldığını duyurdu.
Ayrıca 180 yardım kamyonunun daha Gazze’ye girdiğini ve dağıtılmak üzere bekletildiğini, yüzlercesinin ise hâlâ BM tarafından alınmayı beklediğini belirtti.
Kurumun sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, “BM ve diğer uluslararası kuruluşların yardımları daha tutarlı biçimde alıp dağıtması, Gazze’de yardıma en çok ihtiyacı olanlara daha fazla yardım ulaşması anlamına geliyor” denildi.
İsrail’in bu açıklamaları, Tom Fletcher’a da soruldu. Fletcher, şoförlerin hem bürokratik hem de güvenlik kaynaklı engellerle karşı karşıya olduğunu söyledi.
BM’nin Filistinli mültecilerle ilgilenen kurumu UNRWA ise Gazze’nin günlük 500 ile 600 yardım kamyonuna ihtiyacı olduğunu belirtiyor.
‘İnsanlar yardım almak için ölümü göze alıyor’
BBC’ye konuşan Gazzeli Salah Mkhesi, Pazar günü ailesi için yardım almaya çalışanlardan biriydi.
BBC’nin serbest çalışan muhabirleriyle Gazze’nin kuzeyinde bir yardım kamyonundan un almayı başardıktan sonra karşılaştı.
“Ailelerimiz için yardım almaya geldik. İnsanlar buraya gelirken ölümü göze alıyor” diyen Mkhesi, “Çocuklar aç ve susuz bir şekilde uyuyor. Bu durum daha ne kadar sürecek? Bize bir çözüm bulun” sözleriyle çaresizliğini dile getirdi.
Yardımlar hem kamyonlarla hem de hava yoluyla ulaştırılıyor. Ancak Mkhesi, havadan yapılan yardım dağıtımlarına karşı olduğunu belirterek, “Kesinlikle reddediyorum. Çok tehlikeli. İnsanları öldürüyor” dedi.
‘Üniversiteye gitmemiz gerekirken burada yiyecek arıyoruz’
Gazze’de lise öğrencisi olan Ahmad, hâlâ mezun olmayı bekliyor.
Pazar günü, ailesi için yiyecek bulma umuduyla Netzarim geçiş noktasına gitti.
Ancak BBC’nin bölgedeki muhabiri Sophie Williams’a konuşan Ahmad, yardım malzemesi bulmakta zorlandığını söyledi.
“Netzarim’deyiz çünkü yardım almaya çalışıyoruz ama kimse satmaya yanaşmıyor” dedi.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun (UNICEF) verilerine göre, savaşın başladığı tarihten bu yana 650 binden fazla öğrenci eğitimden tamamen uzak kaldı.
Ahmad, “Şu anda kitaplarla uğraşıyor, diplomalarımızla üniversiteye gitmeye hazırlanıyor olmamız gerekiyordu. Bu yaşananlar kabul edilemez” diyor.
Haber Kaynak : SONDAKIKA.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”